4. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma’nın Ankara’daki Beytepe ayağı, İletişim Topluluğu’nun desteğiyle 12 Mayıs Salı günü Edebiyat Fakültesi Bedrettin Cömert salonunda gerçekleşti
Oturumda ilk olarak İnsan Hakları Gündemi Derneği üyesi Ha-kan Ataman söz aldı. Ataman ‘Nefret Suçları, Nefret Söylemi ve İnsan Hakları’ adlı söyleşisinde, nefretin kökeninin Orta Çağ Avrupasına dayandığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’30’lu yıllarda Hitler, Gestapo’da kurduğu merkezde eşcinsellik ve kürtajla mücadele ederek toplama kamplarında yak-laşık 100 bin eşcinseli katletti. Bu nefret duvarı Avrupa’da hala ortadan kaldırılamadı. Nefret yasaları ilk olarak 1985’te ABD’de çıkartılıyor. 90’lı yıllarda ise bu yasa-ların kapsamı genişletilerek ırk, din, cinsiyet gibi tanımlamalar ek-leniyor. Avrupa’da ise AGİT nef-ret suçlarını aynı zamanda ‘önyar-gı suçları’ olarak tanımlıyor. Tür-kiye’de ayrımcı yasalar olmama-sına rağmen toplum hayatında cid-di fiili ayrımlar var. Bu durumun ortadan kaldırılması için pozitif ayrımcı yasaların çıkarılması ve sosyal politikaların izlenmesi gere-kiyor.” Daha sonra Avukat Senem Doğanoğlu, bir transeksüelin katledilmesi ile ilgili olan Erya- man davası hakkında konuştu. Doğanoğlu, Eryaman’da oturan ve çalışan transeksüellerin silahlı çe-telerce göçe zorlandığını ve bir transeksüelin katledildiğini; tutuk-lanan dört failin iki yıl yattıktan sonra serbest bırakıldığını belir-terek; Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu çeteler için yaptığı ‘önyargılı bir grup’ tanımlamasının kendileri için bir kazanç olduğunu söyledi. Daha sonra söz alan Pembe Hayat üyesi Buse Kılıçkaya ise şunları söyledi: “Biz uzaydan gelmedik. Burada aynı nefesi paylaşıyoruz. Hrant’dan çok da farkımız yok. Nefretin mağdurlarıyız. Sapkınlık-la suçlanıyoruz; ama on dört aylık bebeğe biz tecavüz etmiyoruz. Önyargılarımızla yüzleşmeliyiz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder